Tarık Akan Menderes Samancılar´ın dayısı rolündedir bir filmde.
Yarısından ayrılmak isteyen kaymakam Tarık,
Şahit yazdırdığı yeğeni menderes´e mahkeme de nasıl ifade vermesi gerektiğini tembihlemektedir.
-'yengem dayıma bağırıyordu, üzerine yürüyüp elini yüzünü tırmalıyor, kafasına tencere tabak atıyordu' diyeceksin...
-Tamam!
hakim karşısına çıkan yeğen Menderes,
-'yengem dayıma bağırıyordu, üzerine yürüyemiyordu ama eline geçen tencere-tabağı fırlatıyordu.... ancak dayım her seferinde atılan tencere tabağı havada yakalıyordu'
bu ifade ile boşanamayan dayı Tarık, yeğenine:
-Ulan oğlum ben sana böylemi tembihlemiştim dün?
-sen benim dayımsın... yalancıktan da olsa ne elini yüzünü çizdirtirim yengeme, nede kafana-gözüne tencere tava attırtırım!
Kıssadan hisse:
Yürüdükleri yola,
Konuştukları lafa,
Giydikleri elbiseye,
Aldıklara ödüle,
Çevrelerine-yaşayışlarına,
Tafralarına,
hele bir de gözlerinin içine baktıkça ilimizde gazeteciyim diyen güzel insanların,
Zurnada ki son delik gibi hissetmişimdir her zaman kendimi...
Her şeyden haberdar oluşları,
Salatayı maydanozlu sevişleri,
Birbirleriyle itiş kakışları,
Bırakmıştır sadece beni değil yedi düvel i kendilerine hayran!..
lakin iktidar seviciliği,
iktidara yeğencilik,
iktidara yağcılık (ki adına başka şeyler de diyebilirsiniz!)
atılan sandalye-bacağı görmemek,
sevginin dozajını artırmakla birlikte evrilerek gelişmekte,
yılların tecrübe ettiği 'keskin sirke' küpüne dönüşmekte,
haberleri yok!..
Mevzu derin;
Hacılar kasabasın da maliyeti milletin vergisinden,
sermayesi devletin kesesinden,
dökülecek asfalt yüzünden,
yaptırırım-yaptırmam, yapılırsa benden, yapamazsan senden kavgasını,
ve
bu kavga esnasında sandalyelerin havada uçuştuğunu,
bir tanesinin iktidar partisinin il başkanına, diğerinin eski belediye başkanına isabet ettiğini! beri öte derken ortalığın kan gölüne döneceğini-yada dönmek üzere olduğunu yazmayacaksın da neyi yazıp gazeteciyim deyip ortalıkta gezineceksin ki, kardeşim!..
Babamın dediği gibi 'lafın azı-özü, çobana verme kızı, ya koyun güttürür ya kuzu'
Hacılar belediyesi cumhur ittifakının küçük ortağı MHP´ye geçti malum yıllar sonra!.. biz bunları can-ciğer kuzu sarması sanırken, can-ciğeri doğru ama paça kasnak 'Kel Aliço' sarmalıymışlar meğerse.
Altı üstü bir asfalt!..
atılacak yoldan sağcı geçecek...
solcu da...
hizmetse gaye vatandaşa,
aynı çeşmenin suyundan Müslüman da içecek-gavur da!..
ne demek bizim partiden değilse özel idarenin bütçesi ile oralara yatırım yaptırmam!?
(bu arada geldiği günün ertesinde babası ile yemek yerken gördüğüm ve devletin valisi olmasına rağmen babasının karşısında sandalyenin ucunda oturup lokmaları tane tane yuttuğuna tanıklık ettiğim sayın valimize partizancılık yapmayıp Hacılar halkının kanayan yarasına merhem olduğu için teşekkürü borç bilirim.)
