Türkiye Kızılay derneği işçi alımı yaptı…

Ne kadar yönetim kurulu üyesi,

Yetmedi,

Amir-müdür pozisyonunda çalışan insan varsa tamamının yakını kazandı açılan imtihanı ve iş başı yaptı.

Hilal-i Ahmer değil de babalarının terekesi gibi maaş bağlandı, sözüm ona çalışıp kazanıyorlar helalinden şu an!..

Şaibe var mı, yok!..

Milli eğitim bakanlığı idareci kadrosu açtı,

Bakan yakını,

Müsteşar yakını,

Genel müdür yakını, AKP yöneticilerinin yakını-yaklaşanı, kıyıdan göz kırpıp temas edeni kim varsa  kazandı ve idareci oldu…

Şaibe var mı, yok!..

Sağlık bakanlığı,

Turizm ve kültür bakanlığı,

Çalışma bakanlığı,

Belediyeler,

Kamu yararına çalışan dernekler daha niceleri bünyesinde çalıştırılmak üzere işçi-memur kadroları açtı ve tamamını burada yönetici olanların yakınları kazandı…

Şaibe var mı, yok Allah için!..

En son,

Sivas üniversitesi ve TRT bünyesinde çalıştırılmak üzere çeşitli vasıflarda kadro açılmış ve kazananların bilaistisnasız tamamı kadroyu açanların kardeşi, yeğeni, baldızı, kayınçosu, eniştesi, hanımı vesairesi…

Dedikodudur diyeceğim ama,

Yaşanılanlardan sonra inanmanın ihtimal dahilinde olduğu söylentiler arasında “Üst düzey yönetici kadrosunu kazanan birinin imtihanı açanlardan birinin metresi” olduğu dahi dillendirilmekte!...

Şaibe var mı, yok!..

Niye?

Çünkü onlar akıllı!..

Kurnaz ve devletin ön bahçesinde doğanlar.

 Bırakın  halk denilen kıytırık kalabalıkları, tanrı tarafından seçilmişlerdir onlar!..

O nedenledir parayı-pireyi,

Malı-melali,

 Durdukları yeri,

Yürüdükleri yolu,

Girdikleri her imtihanı kazanmaları!..

Kırıkkale Belediyesi’nin borcu açıklandı! Kırıkkale Belediyesi’nin borcu açıklandı!

O nedenledir tanrının bahşettiği güzelliklere bir imza, bir kalem oynaması aralığındalıkları   o nedenledir hep bana-rab bana anlayışı ile kan bağı olmayanlara tepeden bakmaları.

Haaa!..

Bu arada sayın cumhurbaşkanımız  bize aynı gemide olduğumuzu hatırlatıp, “batarsak birlikte batarız” demişti...

Sahi, şeytan bu ya:

Ben gibi sıradanların aklına gelip gelip takılıyor işte sor sor diye..

 meclis başkanı milletvekili, Kızılay başkanı, şu anki ve geçmişteki bakanlar, bakan yardımcıları, müsteşar-genel müdür, belediye başkanı-rektör, dekan parti yöneticisi kim varsa devlet malını sadece kendi akraba-hısım-metres ve yandaşına kullandıran ve nimetlerinden faydalanan bu ve benzeri insanlarla biz aynı gemide miyiz?

 Aynı gemide isek şayet, geminin batması ile bu devlete vergisini verip hiçbir nimetinden faydalanamayan benim gibilerin ne gibi ve nasıl bir zararı olabilir?

Şayet gemi bu türlü yüzmeye devam ederse beni enterese eden ne?

Batacak olmasından ben niye endişe duyayım?

Onu da açıklayıverse çok mutlu olurduk memleketin yaşanmışlıklarında şaibe bulamayan ben ve benim gibiler!..