ÖN SEÇİM!..

İnsanlar gibi ülkelerin de,

Şehirlerin de,

Köy-kasaba,

Nahiyelerinde hafızası olduğunu biliyorum,

Tıpkı Dernek,

Vakıf,

Ve

Siyasi partilerin olduğu gibi.

Yıl 1989!..

23 Nisan, Kırıkkale’de büyük bir coşkuyla kutlandı 23 Nisan, Kırıkkale’de büyük bir coşkuyla kutlandı

Belediye başkanlığı seçimi kapıda ve Ağabey Pehlivanlı´da DYP´den en iddialı ve mağdur aday…

Mağdur çünkü,

1984 yılında yapılan  yerel seçimi kazanmasının ardından parti içinde kaynatılan kazanla birlikte hükümet olan ANAP kendisini görevden almış, süreç içerisinde aklanmasına rağmen isnat edilen tüm suçlamalardan, riyasete iade edilmemişti bir türlü.

Mağdurdu,

Hak tecelli edecekse onun lehine etmeliydi, ama etmedi!..

ANAP adayı, Cemalettin Akdoğan!..

Genç-yakışıklı, paralı,

Sağ ve sol ile barışık, üstelik hükümet gücü ardında olan biri…

İddialıydı,

Ancak o da olmadı!..

Sahir Koçak!..

Allah için Ağabey´den sonra memlekete gelip geçmiş, gerek şehircilik, gerek hizmet, gerekse ideal duruş bakımından efsane başkan olmakla birlikte  81 ihtilalı onu da mağdur etmiş,

Tıpkı Ağabey Pehlivanlı gibi oda hak alma gayretine düşmüştü.

Üstelik, tüm adaylar içerisinde şehircilik eğitimi almış tek başkandı.

O sene SHP´nin yerel seçim sloganı, “yalana-talana dur de; yalancıyı talancıyı limon gibi sık!...”

Harbiden limon gibi sıkmıştı iktidardaki ANAP´ı,

 Ve

Sayısı  67 olan vilayetlerin 54´ünde seçimi kazanmıştı, hafızam yanıltmıyorsa beni.

Kırıkkale hariç ama!..

O seçimde merkez sağın iki güçlü partisi seçime en güçlü adaylarla girmiş ve evde yapılan hesaba göre oylar orta yerden bölüneceğinden, Sahir Koçak elini kolunu sallaya sallaya seçimi kazanacaktı.

Görünürde ki tek engel, belediye ve il genel meclis üye adaylarının çokluğu ve kimin nerden olacağı kararsızlığı idi.

Nihayet,

Çözüm en demokratik ve kolay şekilde bulundu!..

Ön seçim!..

Aklı yetikler itiraz etti tabi parti üye listesine bakınca, ama dinleyen kim!?

Demokratız ve adilane iş yapacağız ya hani!..

Her ön seçim önü kronikleşen hastalık yine nüksetti partide maalesef ve  bölgeler-mezhepler havada uçuşurken sıralama belli oldu neticede.

El sonuç!..

Beklenildiği gibi seçilebilir yerden adayların tamamı Keskin ve Kırşehir´liydi.

Sonuç sürpriz değildi kimseye,

Nedeni,

Üye yapısıydı elbet…

El sonucun, sonucu!..

O liste ile yapılan yerel seçimde açılan sandıklardan binlerce oy, belediye meclisi SHP, belediye başkanlığı ise MHP şeklinde çıktı,

 Ki,

Hiç iddiası olmayan MHP´nin adayı Hayati Karayol´un  İstanbul´un fethine atıfla  1453 oy ile kazandığı söylendi, ki aslı, gerçekte sadece 250 küsur oy falandı.

SHP´nin “ille de demokrasi” inadı, altın tepside sunmuştu MHP ve onun adayı Hayati Karayol´a Kırıkkale belediye başkanlığı makamını.

 Ve o seçimde Mahir Yılmaz, MHP ve Hayati Karayol´un yanında saf tutmuştu.

Demem o ki,

Bu gün partinin ve şehrin hafızası denilen üç beş kişiye yada hemen yan oda da bulunan merkez ilçe başkanı sevgili dostum Yücek Kızık´a sorsalardı yarı zamanlı partiye uğrayan pek sayın CHP yöneticileri, bu aşamada yapılacak ön seçimin şu anki üye yapısı ile partiye ve adaya yarardan çok, zarar vereceğini görür, daha önce tecrübe edilmiş böylesi absürt bir kararı alırken defalarca düşünürlerdi.

NOT: Dün akşam CHP il yönetim kurulu üyesi bir arkadaşımdan aldığım bilgiye göre ilgililere bir kötü, birde çok kötü iki haberim var. Bu üye yapısı ile yapılacak ön seçimin sonuçlarını yukarda anlattım, bu kötü olanıydı. İki, anlaşma gereği CHP´ye ayrılan belediye meclis üyeliğinin 1-3-5 numaralı sıraları ön seçim dışı olup, 7-9-11 gibi geri kalan tek sayılar için çekişme yaşanacakmış ki, hepten kötünün kötüsü… siz bir bilene danışmasanız da ben testi kırılmadan tokadı vuruyorum… Anlayana!..