Kırıkkale’de 14 bin kişi akraba evliliği yaptı Kırıkkale’de 14 bin kişi akraba evliliği yaptı


Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Yaralanmış temiz alnından, uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhîd´i...
Bedr´in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi…
Evet tarihin en şerefli milleti ' Çanakkale,yi geçilmez' kıldı, ama gel gör ki
torunları,1932 yılında Keriman halis Ece, ile birlikte Kâinat güzellik ve zerâfet yarışması
düzenlendi,Avrupa ülkeleri her ne koşulda olursa olsun hiç bir güzelliği olmasa da
Osmanlı´nın torunu, bu yarışmada birinci seçilecek ve orada kazanan Avrupa ülkeleri zafer
çığlıkları atacaktı,çünkü plan iyi hazırlanmıştı,seçilen bayanın,' büyük büyük babası
şeyhülislâm dır',Avrupa ülkesine gönderilen bayanın seceresiyle nasıl korkunç aşağılayıcı
bir hile hazırlanmış farkettiniz mi.!
Şimdi nasıl aşağılama yapıyorlar aşağıda okuyun ve çağdaşlık neymiş görün konuşmanın
orjinalini aynen aktarıyorum
Yarışmada Keriman halis Ece dünya güzellik ve zerâfet yarışmasında
birincisi oldu. Jüri başkanı kutlama konuşması yapıyor.
Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:
“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa´nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz.
1400 senedir dünyâ üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir.
Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika´nın ve Rusya´nın hakkını inkar
edemeyiz.
Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir.
Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır.
Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz.
Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil.
Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz.
Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz.
Avrupa´nın zaferini kutluyoruz.
Bir zamanlar Fransa´da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman´ın torunu
işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir.
Kendini bizlere beğendirmek istemektedir.
Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle,
Türk güzelini dünyâ güzeli olarak seçiyoruz.
Fakat kadehlerimizi Avrupa´nın zaferi için kaldıracağız.”
1932 Dünya Güzellik Yarışması Başkanı…
nasıl korkunç bir hile hazirlamislar gördünüz mü,
Sahi yarışmanın diğer bir adıda zerafet ti degil mi ?
Zerafet neydi.?
İncelik, kibarlık, nezaket,nazik davranış,
Zerafeti daha iyi açıklamak için şöyle anlatayım..
Evimize misafir geldiğinde kahve fincanı yanına bir bardakta su koruz.
Bunu neden yaparız hiç düşündünüz mü?
Misafir su bardağını alırsa karnım aç,kahveyi alırsa misafirin karnı tok..diye anlarız.misafiri
ezmeden üzmeden rencide etmeden açlık ve tokluk durumunu öğrenmenin çözümünde ki
hassas nokta,Osmanlı geleneği..
Bu kadar hassas ve ince nazik kibar bir düşünceyi medeniyet mirası olarak bırakan
osmanlının torunu vücud açarak çıplaklık la hırıstiyan Avrupa da zerafet yarışmasına
katılıyor düşünebiliyormusunuz?
Ne zerafet ama.!
Osmanlı´da kapı tokmağını bile iki çeşit yapıp (ince ve kalın ses çıkarmasıyla)kapıyı çalan
kişinin bayan mı erkek mi olduğunu bilmek açısında zarif bir düşünceye sahip olan bir
milletin torunu baldır bacak açmakla zerafet yarışmasına katılıyor düşünebiliyormusunuz!
' Çanak antenden' içeri giren görüntülerle,edepsizliği ahlaksızlığı,zirveveye taşımakta sınır
tanımıyor.
Televizyon kanallarında olan evlilik programları,aile dramlarıyla, bir millet kökten
çökertiliyor.
Eskiden bir aile, bir yuva yıkıldı mı,gizli tutulurdu,aman kimse duymasın aman belki düzelir
diye sessiz sedasız,ayrılıklar boşanmalar olurdu,şimdi ise gazete ve televizyon yayınlarıyla
boşanmaları izleye izleye artık garibsenecek bir durumun olmadığını görüyoruz,boşanmalar
artık normal bir hadise gibi geliyor.
Yuva yıkılmasına,boşanma hadiselerine alıştırılmış bir toplum meydana geldi..
Çağımızda artık her şey öyle bir hale geldi ki!
kötü olan utanç verici olan her çirkinlik bir dizi filim gibi hayatımıza giriyor ayıplamıyoruz!
Kınamıyoruz!
Eğrisini doğrusunu tartışmadan,normalmiş gibi karşılıyoruz,
Ne oldu bize?
Irz,namus,şeref,haysiyet,onur, gibi yüce değerler,gözümüzün önünde yok oluyor,
Anneler artık evlatlarını ne zaman Hz Sümeyra gibi yetiştirecek.!
Evet eli öpülesi anneler!
Peygamberimize düşman olan birini öldürecek kadar kindar bir evladı ne zaman yetiştirecek
siniz!
Edeb ahlâk ve terbiye de öncü olan evladı ne zaman doğuracaksınız?
Peygamberimize düşman olana kindar bir gençlik yetistir demekle neyi kasteddigimi
açıklamak istiyorum,
Ebu Cehil Peygamberimize düşmanlıkta sınır tanımayan azılı İslam düşmanıdır.
Medine de Hz Sümeyra isminde bir kadın sahabe vardır,peygamberimizin Mekke de ki
hayatında başına neler geldiğini öğrenmek için Medine´ye hicret eden müslümanlara
yardımcı olmak için,temizlikte ve yemek pişirmek için onların evine gider, onlardan
öğrendiğini eşine ve çocuklarına akşam sofrasında anlatır, çocukları
( muaz,avf,muavviz) dir.çocuklarına Mekke´de Peygamberimize Ebu Cehil adında bir adam
öyle eziyetler etmiş,ki
Efendimiz çok zorluklar içinde kalmış.
Ebu Cehil elime şimdi geçse onu öldürürdüm diyerek,çocuklarına nasıl Ebu Cehil kindarlığı
aşılıyor gördünüz mü?
Yaşları küçük olan ( muaz,afv,muavviz)bedir savaşına katılabilmek için ayak
parmaklarının üzerine basıp yaşlarını büyük göstermek için efendimizin huzuruna
çıkıyorlar) bedir savaşında Ebu Cehil in kim olduğunu bilmedikleri için Abdurrahman bin
afv, ın yanına gelirler,amca bana Ebu Cehil gösterir misiniz.Allaha düşman olan peygembere
düşman olan Ebu Cehil atının üzerinde kırmızı sarığıyla belirir.iste şu kişidir der.
Ve üç kardeş Ebu Cehili öldürür..
Gördünüz mü Hz sümeyranin üç evladını,nasılda peygamberimizin intikamını alıyorlar..işte
böyle evlat yetiştirin..anneler.!
Hamile olan anneler dikkat edin.!
Hüma hatun hamiledir,sarayda (erkekliği olmayan) harem ağalarına dahi hamilelik
belirtilerim belli olmasın diye 9 ay 10 gün boyunca hiç bir namehrem erkeğe
gözükmemiştir.ondan doğan Fatih Sultan Mehmet 21 yaşında İstanbul´u feth etmiştir.
işte Anneler böyle yiğitler doğurun.!
Şimdi sözü şuraya getirmek istiyorum.
Madem yunanı denize döktük,içimizde ki edesizleri kim peydah etti,
Geçen hafta ATV de yayınlanan Esra Erol programındaki rezalet neyin nesi,
üst kattaki komşudan hamile olduğunu öğrenince elhamdülillah diyen edebsiz kimdi?
Bu tür programlarla nasıl bir toplum yaratılmaya çalışılıyor.
O edepsizden doğan çocuk,büyüdüğünde annesinin üst kattaki komşudan hamile kalmasını
nasıl karşılayacak, büyüdüğünde Esra Erol programını izlediginde nasıl bir psikolojiye sahip
olacak. Hiç düşündünüz mü?
Çok izleniyor, merak uyandırıyor,reklam parası kazandırıyor, reyting alıyor diye bir millete
dikte ettirilmek istenen algı nedir?
Neden daha kaliteli programlar yapılmıyor,
Neden benim tarihim gercek anlamda anlatılmıyor,
Halbuki ben tarihin en şerefli milletiyim.
Soyum sopum bellidir.
Buradan mecliste grubu bulunan milletvekillerine seslenmek istiyorum.
Televizyon kanalları edeb ahlak kuralları çerçevesinde yayın yapmaları,
Aile yapısını bozucu programları kaldırmaları için,gerekli yasal düzenlemeyi derhal
çıkartmalılar.
Kadın bozulursa aile yok olur,aile biterse bir millet çöker,millet çökerse devlet biter..
Tarihte hiç bir devlet parayla
kurulmamış tır (İsrail hariç)
Yıkılan devletlere bakın parasızlıktan değil ahlaksızlıktan yıkılmıştır..
İlimde bilimde teknoloji de öncü Türkiye olabilmek için,baldır bacak açmaya değil edebli
ahlaklı insanlar yetiştirmeye önem vermeliyiz.
+18programları insan beynini yok eden bunalıma sürükleyen,davranış bozuklukları veren
büyük bir virüstür.
Önce ahlâk sonra maneviyat ilkesini bu devletin vazgeçilmez unsuru saymak için Allah bize
yardım etsin..
Ben bu Batı´nın çağdaş medeniyetini hiç sevmedim.
Ne edep var ne haya,çırıl çıplak bedeni!
Eğer medeniyet açıp saçmaksa bedeni;
Desenize hayvanlar bizden daha medeni.!