MÜZİSYENLER!..

Önce,

 “Dünyayı  yakarsa garipler yakar” dedi,

Sonra,

 Tarlada kalmış bir iki baş soğanı göstererek

“aha sizi de yakarsa bu soğanlar yakacak” dedi İYİ parti genel başkanı Meral Akşener Salı günkü gurup toplantısın da.

Soğanın kendi değil ama üreticisi, yani köylü, yakacak bu gidişle birilerini,

Kesin!..

Emekçi  insanlar ürettiğinin, emeğinin karşılığını alamazsa,

Karınları doymaz geleceğe endişe ile bakarlarsa,

 Mutsuz olurlar…

 Dünyaları zindan,

Ahretleri belirsiz olur,

Çekilmez olur,

 Ve

perişan olurlar…

Köylü perişan olursa,

Ülke perişan olur.

Ülke perişan olursa herkes, her şey altında kalır,

Yönetenler perişan olur, yönetilenler perişan olur, millet diye bir şey kalmaz ortada.

Ve

Cidden köylü perişan bu gün!..

Hangi kanalı açsanız dertli,

Hangi gazeteyi okusanız öfkeli, kime çatacağının arayışın da.

Antalya da domatesi-hıyarı,

Niğde de patatesi,

Rize de Çayı,

Ordu da fındığı atıyorlar yola-bele.

Ve

Her yer aynı

Ve  

Her ayrı yerde,

 Her şey yerlerde…

Sonu nereye varır bu gidişin, bekleyip göreceğiz yöneticiler bir an evvel aklını başına alıp bu güne kadar izlediği politikaları değiştirmezse!..

Bir kesim daha var çaresiz ve perişan toplumun içinde!..

Müzisyenler!..

Nerdeyse tamamına yakını sigortasız,

Kayıt dışı,

Gündelik yaşayan!..

Pandeminin ilk gününden itibaren her türlü yardımdan uzak,

Biçare..

Dünyayı soğan üreticileri yakacak, tamam

Hatta

Yakarken karina zararına bakmadan uzak yakın,

Tanıdık tanımadık,

Canlı cansız ne bulursa etrafında yakacak da,

Müzisyenler öylemi ya!..

Gönül adamı onlar…

Hatır adamı,

Naz-nazende adamı her biri…

Ve

Açlar!..

İşsiz,

Perişanlar!..

Çoğunun dili sustu,

Çoğunun enstrümanı…

Ve

Onlar dünyaya kıyamadıkları için kendilerini yakmaya,

Asmaya başladılar…

Şimdilik birer birer!..

 

 

 

yakarken ve

 köylü…

Üretemiyor,

Üretse bile bin bir zorluğa karşın,

Ürettiğinin karşılığını alamıyor.

Hal böyle olunca

 üreticiyi dinleseniz öfkeli…

 

“ dünyayı  İyİ parti genel başkanı Meral Akşener,

EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜNDEN!..

On bir adetti daha önce,

En çok ekonomik,

Biraz da çıkarılan,

Yada

Çıkması muhtemel kanunların dedikodusuyla küçülmeye,

Küçülürken de,

 Birleşmeye yöneldi tüm Türkiye´de olduğu gibi ilimizde de yerel-yazılı basın.

Sayı dört şu anda.

Ancak

Daha önce gazete sahibi olanlar,

Yazı işleri müdürleri,

Muhabir,

Veya

Reklam işleri ile bir şekilde gazete ve gazetecilikle illiyet bağı olanlar, piyasadan çekilmek yerine daha az masraflı diye internet haberciliğine yöneldi, o nedenle sayının bir önemi kalmadı.

Allah için hepsi cevval.

Hepsi girişken,

Gayretkeş habercilik konusun da ve başarılılar!..

Mesela;

Ali ihsan kalmaz parkının göbeğini dönerken hızını alamayan bilmem ne plakalı hususi araç, orta refüje çarparak hurda haline geldi. Üçü çocuk olmak üzere beş kişi yaralandı!..

Kayseri kavşağında ışık ihlali yapan minibüs, karşı yönden gelen bir başka minibüs ile çarpışarak ölümlü kazaya neden oldu!..

İstasyon caddesin de,

Etiler kavşağın da,

Yeni sanayi girişinde,

Sokakta,

Mahallede nerde ne kadar yol varsa üstünde araçların hareket ettiği, aynı cümleler, aynı kelimeler, hatta aynı başlıklarla son yirmi gündür hem yazılı, hem de internet haberciliğinin ekranın da.

Baba oğul kavgası,

Hırsızlık,

Dolandırıcılık,

Yankesicilik,

Olmadı,

Yan baktı kavgaları bile aynı cümle,

Aynı kelime,

Hatta aynı başlıklarla gazete yada haber sitelerinin ekranların da.

Her şey var,

Hatta

Reklam haberciliği bile essahtan habermiş gibi çarşaf çarşaf sayfalarla, rengarenk ekranlarla veriliyor gazete ve sitelerden de

Verilsin!..

Alıcısı var ki,

Gecesini gündüzüne katan muhabirler bu işleri kovalamaya, yakaladıkların da haber değeri gören yazı işleri müdürleri de onları, sayfalarına taşımaya devam ediyor.

Ancak bir şeyi yapmıyorlar!..

Üstelik hepsi!..

Kırıkkale belediyesinden tek satır bahsetmiyorlar ne müspet, ne menfi…

En son 19 mayıs günü belediye mehteran taburunun! üstü açık bir araçla “mahalle mahalle gezerek konser verdi” haberi vardı benim gördüğüm, sonrası yok!..

Biri yazmayın mı dedi,

Yazanı oyarım-çizerim mi dedi,

Yoksa gazeteciler kökten boykot halinde mi belediyeyi,

Yada

Kırıkkale belediyelikle yönetilmiyor da ben mi bilmiyorum, emin değilim!..

Ne yediğinden içtiğinden,

Ne yeşertip diktiğinden,

Ne alıp verdiğinden,

Ne besleyip büyüttüğünden,

Ne patlatıp onardığından tek satır yazmıyor hiçbir gazete ve site.

Üstelik,

Haber olacak konuların içerisin de, özellikle bu dönem de her yönü ve her şekli ile gazetecilerle iş birliğinin için de olması gereken CHP´li belediye meclis üyeleri de sessiz ve suskun.

Hırsızlık olur, emniyet orda.

Dolandırıcılık,

Kaza,

Kavga ne ararsan her gün ve her şeyin çözümü emniyette, çünkü spor sayfası hariç tüm sayfalar emniyetin yaptığı çalışmalarla ilgili!..

Teşbihte hata olmasın:

Kanal tıkansa,

Su kesilse,

Kaldırım bozulup asfalt atılacak olsa,

Aha bu gazeteciler ve onların haber anlayışı nedeniyle tamir ve tadilatı “emniyet müdürlüğünden” bekleyecek garip memleketimin garip insanları!..

Not:

Hırsıza, uğursuza, bağımlıya, torbacıya, mafyaya, kolpacıya ve nice gayrı kanunu oluşum ve insana ve onların icraatlarına ve olası eylemlerine anında müdahale eden emniyetimizin tüm kadrolarına müdüründen, odacısına kadar herkese teşekkür ederim. Sağ olsunlar, var olsunlar.