Kim olursa seçilir,
Memlekete başkan sorusundan önce,
Kim olursa seçilmez-seçilemez sorusuna takılıyım ben.
Seçimdir bu:
Çantada ki keklik bile keklik değildir, son gün son saniye sandıklar tamamen açılıp oylar sayılıp, zapturap altına alınıncaya kadar.
O nedenle,
Garanti gözü ile bakılan nice seçimlerin kaybedildiğini görüp tanık oldum ben.
En basit örneği,
Kendim!..
CHP il başkanlığına vekalet ederken tüzük gereği girdiğimiz seçimi, evimde yatırıp, misafir ettiğim, ekmeğimi bölüşüp, yedirip-içirdiğim, birlikte gezip adıma “oy” istediğim arkadaşımın! oy vermemesi üzerine bir oy´la kaybettim.
Halbuki garantiydi bana göre seçim ve o arkadaşın gazı ile kutlama bile yapmıştık bir gün önce Sivaslı Cafer´in yerinde!..
Hesap edemediğim üç şey, insanların ego-istek ve doyumsuz iştahlarıydı.
Ve birde hasetlik!..
O nedenle her şey olup bitinceye kadar hiçbir seçim kazanılmış sayılmaz ve garanti diye bir seçim de yoktur zaten.
Bu konuda bir çok küçük ayrıntının bir araya getirilip bütünün en kusursuz şekilde sağlanabilmesi gerekmektedir aday ve ekibi tarafından.
Onun için de başta,
Kişinin mensubu olduğu partinin, Ulusal anlamda popüler, ekonomik anlamda güçlü, vatandaş nezdinde estirilen rüzgarın karşılığını yakalamış olması gerekmektedir.
Sonra,
Milletimizin, yani seçmenin istek-arzu ve talepleri tespit edilmeli, dilde yaradan, elde kutsal kitap!, hayata geçirilmesi noktasında güven verilmeli herkese,
Yada,
Son on altı yıldır olduğu gibi politikacı, politikasını esmese de gürleyen, yağmasa da nemlendiren siyaset zemini üzerine oturtmalı…
Ki,
İktidar seven-güce tapan necip seçmenin teveccühüne mazhar olsun-olabilsin.
Dedim ya:
Kimin seçileceğini bilmiyorum şu an çünkü, hiçbir partide öne çıkmış aday ismi yok, olsa bile millet ekonomik dar boğaza girip canı ile tebelleş olduğundan, şimdilik uzak gibi görünen belediye başkanlığı seçimleri ile pek ilgili değil…
Ama kimin seçilmeyeceğini-seçilemeyeceğini biliyorum…
Gücü önce ekonomik, sonra militarist anlamda,
İktidarı,
Her türlü devlet desteğini, görsel ve yazılı basını elinde bulunduran,
Ve hala iktidar partisi konumunda olan AK PARTİ,, yine ve yeniden Mehmet saygılı derse, hiç kuşkum yok, her şey lehinde gözükse bile seçimi kaybedecektir.
Onlarca sebep sayabilirim bu konuda,
Ve
Saydım da her fırsatta beni okuyan, takip edenlerin tanıklığıyla.
İyi insan olması yetmiyor bir yere başkan olabilmesi için adayın…
Vizyonu olması lazım…
Güven vermesi lazım ama öncesinde ne yapmak istediğine, ne olmak istediğine karar vermeli, olmak istediği şey her ne ise, ön çalışma yapmalı, konuyu ezberleyip sular-seller gibi hazırlanması lazım. (sular patlayınca bareti kafaya geçirip kameralara çalışıyorum pozu vermemeli insan!)
Ve
Daha önemlisi, hayal kurmalı başkan dediğin, seçmenini de kurduğu hayale inandırmalı, o hayal ve heyecanla yeni kazanımların peşine düşmeli inanları ile tıpkı Recep Tayip Erdoğan gibi.
Bizimkini gördük dört yıldır!..
Yemin ederim şehrin merkezini bok´un götürdüğü yetmiyor, sivrisineğin anavatanı oldu hepten dört yıldır koca mahalle.
Yetmedi,
Şimdi de kağıt-plastik şişe- tahta,taraba vs. gibi katı ve evsel atıkların toplama merkezi oldu iyi mi!..
Defalarca şikayet edildiği halde ovacık mahallesi 588. Sokakta yaşayan Suriyeliler, kimsenin tındığı-mındığı yok arkadaş!..
Muhtar uyuyor,
Belediye;
Hepten kulağının üstüne yatık, saldım çayıra mevlam kayıra misali soğukların iyice bastırıp sivrisineğin mevsimsel olarak inine girmesini yada terk-i diyar etmesini bekliyor.
Kazananı bilmem,
Ancak;
Sadece bu nedenledir ki bile,
Her türlü avantaja sahip olsa da iktidar partisi seçimi almak için, yürekten inanıyorum Mehmet Saygılı ile yola devam ederse kaybedecektir Kırıkkale belediye başkanlığını.
