KARPUZU BÜYÜK HASAN DEDE!..
Seni seven aşıkların
Gözü yaşı dinmez imiş
Seni maksut edinenler
Dünya, ahret anmaz imiş
Gönlün sana verenlerin
Eli sana erenlerin
Gözü seni görenlerin
Davranları dönmez imiş.
Ölmez imiş aşık canı
Hiç çürümez imiş teni
Aşk her kimi kıldı fani
Ana zeval vermez imiş.
Aşkına düşen canların
Yoluna baş verenlerin
Aşka bülbül olanların
Kimse dilin bilmez imiş.
Aşkın ile bilişenler
Senin ile buluşanlar.
Sen Maşuka erişenler
Ezel edeb olmaz imiş.
“EŞREFOĞLU RUMİ” senin
Yansın aşk uğruna canın
Aşk uğruna yanmayanın
Kalbi safi olmaz imiş.
Bizdedir
Eşrefoğlu al haberi,
Bahçe bizim gül bizdedir.
Bizde Mevlanın kuluyuz,
Yetmiş iki dil bizdedir..
Erlikmidir eri yormak,
Irak yoldan haber sormak.
Cennetdeki ol dört ırmak,
Coşkun akan sel bizdedir..
Adem vardır cismi semiz,
Aptest alır olmaz temiz,
Halkı dahl-eylemek nemiz.
Bircümle vebal bizdedir.
Arı vardır uçup gezer,
Teni tenden seçip gezer.
Canan bizden kaçıp gezer.
Arı biziz bal bizdedir..
Kimi sofu kimi hacı
Cümlemiz hakka duacı
Resulü Ekremin tacı
Aba, hırka, şal bizdedir..
Biz erenler gerçeğiyiz.
Has bahçenin çiçeğiz.
Hacı Bektaş köçeğiyiz
Edep, Erkan, yol bizdedir.
Kuldur Hasan Dedem kuldur.
Manayı söyleyen dildir
Elif hakka doğru yoldur
Cim arasan dal bizdedir..
xxxxxxxx
Malazgirt zaferinden önce ve sonra Anadolu´da yaşayan halkların gönlünü kazanan, Anadolu insanının İslamlaşmasını sağlayan ve Anadolu´nun ilelebet Türkleşmesinin en büyük etkenlerinden ve geçmişimizin mihenk taşlarından olan Horasan erenlerinin başında gelmektedir Karpuzu büyük Hasan dede.
Bin beş yüzlü yılların başın da Horasan´dan başlayarak birlikte yol aldığı dervişler yanında olmak üzere, Suluca Karacahöyük´deki Hacı Bektaş dergahına gelir önce. Postnişin de oturan Balım Sultan´dan peygamber efendimizin temsili “tahta Kılıcını” alarak bir müddet Adana Kadirli´ye sonra da Süleymaniye, Çukurca, ikikol ve en son Hasan Dede diye adlandırılan bu Bölgeye yerleşir.
Bölge yol güzergahında değildir ama kurulan tekke ile birlikte hareketlenmeye başlar. Kimsesizlerin kimi, fakir-fukaranın sahibi, gelip geçenin gözeteni, muhafızı olmuştur dergah bir zaman sonra.
Bu gün bile Türkiye´nin,
Hatta dünyanın bir çok yerinden ziyaretçisi eksik değildir türbenin.
Demem o ki;
Çeşnigir köprüsü gibi tarihi bir değeri ve çevresini ıslah edip Kırıkkalelilere kazandıran, Denek dağını dinlence merkezi yapan, sanayicimizin önünü açan, ihtiyacı olan her konuda onlara devletin tüm gücü ile destek olan sayın valimizin her biri ayrı değer, tarih ve Kırıkkalemizin var olma sebeplerinden olan Horasan Erenlerinin (Hasan dede-Topal dede-Koçubaba- Haydar sultan) türbelerini de restore edilmesini sağlayarak başta bölge insanının, sonra tüm Türkiye ve Dünya insanlarının ziyaretlerine açacağına inancım tamdır.
Yeter ki vatandaş
Ve
Seçilmiş olarak,
Onun fikir ve hayal dünyasını iyi anlayıp, gayret, azim ve bu uğurda harcadığı emeğe destek olalım…
