GİDECEKLER DE GİTTİKLERİN DE!..

Fikret Güven:

Kırıkkalemizin kurucu valisi.

Bu gün Kırıkkale için yapılmış bir çok şeyin temelini atan adam. Eşi hanım efendi  ise Kırıkkale hanımlarına siyaset yapma ve yardım dernekleri ile yönetime  ortak oluma dersini uygulamalı olarak veren kadın. ( Çarşamba pazarının oradaki Hanımeller ilk öğretim okulu devletten yardım almadan sadece hanımların katkıları ile yapılmış okuldur, ismi o nedenle Hanımellerdi!)

Uğur İnan:

Atandığın da hastaydı zaten, hakka yürüdü kısa bir süre sonra, rahmet olsun, tanıyamadık kendini.

Şahabettin Harput:

Kırıkkale´de sosyal yaşamı en iyi kullanan valiydi.  SHP il başkan yardımcısıyken ben, özellikle “zafer vakfına” yaptığı ziyaret ve bağışları eleştirmiş, bu vesile ile yancılarından tehdit almış, daha sonra da merkez valiliği esnasında birkaç defa parası onun tarafından verilmek üzere saç sakal traşı edilmiştim.  (sanırım ev hapsi devam ediyor!)

Behiç Çelik:

Üzerine türküler yakılan, köprülere-caddelere ismi verilen valimiz.  Eğitim  öğretim yılının ortasında beş öğretmene kesilen sürgün cezası nedeni ile tanıştık şahsen. Tillo kaptanın selamını getirdiğim de öğretmenlerin tayini durmuş, vesileyle dost olmuştuk.

Mustafa Bahrettin Demirer:

Dürüstlük timsaliydi. O  kadar ki, Ankara da oturan çocuklarını ziyaretinde bile makam aracını kullanmaz, parasını verdiği Es turizmin Cuma günleri 19 da kalkan otobüsünü tercih ederdi.  Emniyet müdürü Murat Aykaç ile uygulamalara katılır, esnaf ziyaretlerini ihmal etmezdi. Dostluğumuz, otobüs yolculuklarında pekişmiş, iç işleri müsteşar yardımcılığında zirve yapmıştı. (Sungurlu eski belediye başkanı ilhan Sarualtın´ın anlatımları, kafamda ki bazı şeyleri allak bullak etti!)

Hakan Yusuf Güner:

Kırıkkale de organize sanayinin gelişmesin de, yeni yeni iş imkanının yaratılmasında önemli katkıları olan insan. Şahsen birkaç kez karşılaşmışlığımız olmasına rağmen, sohbet edebilecek ortamımız olmadı.

Ali Kolat:

Sivas valiliğinden beri tanırım bir dostumla akraba olma hasebiyle ama Kırıkkale´ye atanması bende tam bir hayal kırıklığı yarattı. Kırıkkale insanına yaklaşımı, Yüz yüze sohbetimizde insana tepeden bakışı ister istemez nefret duygumu kabarttı kendisine karşı…

Mehmet İlker Haktankaçmaz:

Ben tanımadım çok fazla ama, birilerinin övgüsüne mazhar olduğuna, soyadı gibi şahsiyet denildiğine şahidim.

Sevelim-sevmeyelim,

Yukarda ki isimlerin tamamı, devletin  Kırıkkale´ye atadığı memurdurlar. Kırıkkale´nin gelişimine önemli katkılar sağlamış, herkes şahsına-hayaline-düşüncesine münhasır  izler bırakıp, kimi devletin, kimi siyaset olgusunun uygun gördüğü başkaca makamlara tayin edilip gitmişlerdir.

Ortak özellikleri,

Riyaset makamındayken hepsinin Kırıkkale için bir kazanç, bir lütuf, bir bahş olduğunun söylenmesi, isimler değişse de aynı karakter ve seciyedeki insanlar tarafından sürekli övgülere mazhar olmalarıydı.

Kıssadan hisse:

Şehre atanmış bir valimiz var şu anda, elinden geldiğince ve bütçesi el verdiğince bir şeyler yapmaya, aldığı maaşı hak etmeye çalışıyor tıpkı diğerleri gibi.

Doğru yapacak alkışlayacağız,

Yanlışından hesap soracağız,  çünkü bulunduğu makam hak makamı.

Bazısına doğru gelen de bazısına yanlış gelecek, makam kendini savunacak-anlatacak, makamın doğrusuna aklımız yatacak, yatmasa da riyaset bunu hoş görecek…

Nokta!..

Not:

Burası Kırıkkale!.. burada sabah erken kalkan siyasete bir çember çizer, çemberin dışında kalanı alıştığı hayatın dışına iter. Makamı sever burada insanlar, riyasete tapar, şiir yazar, beste yapar. Kimse yoğurdum ekşi demez burada, kendinden önde olanı ise hiç  sevmez. Taklacıdır bir çoğu, meziyet sayar protokolde oturmayı, hele birde kelamı dinlenirse, düşürmez dilden seni-beni kesmeyi… burası Kırıkkale kısaca söylemek gerekirse;  burada birileri birilerini övüyorsa, alkışlıyorsa çılgınca, bil ki ya koltuğun da gözü var alkışladığının, ya cebinde.

Burada yaşam bu minval üzerine kuruludur, gidenler anladı bu minvali, gidecekler de gittiklerinde anlayacaktır, eminim!..