Kırıkkaleli Başkandan takdirlik hareket! Su faturasını kendi yatırdı Kırıkkaleli Başkandan takdirlik hareket! Su faturasını kendi yatırdı


 

YILMAZ´DAN ÇARPICI TESBİTLER

Son yıllarda ülkemizde işlenen kadın cinayetleri, intihar vakaları, artan fiziki darp ve şiddet olayları, boşanma vakalarındaki bariz artış, haberlere konu olan tecavüz hadiseleri ve benzeri konular dikkat çekici bir hal aldı. Bu ve benzeri olaylar toplumun ruh halini de aslında gözler önüne seriyor gibi. Peki toplum nasıl bir durumda? Kırıkkale´de yıllarca kamu hastanelerinde psikolog doktor olarak görev yapan ve emekli olduktan sonra Kırıkkale Özel Yaşam Tıp Merkezi´nde aynı görevini yaklaşık bir yıldır sürdürmeye devam eden Psikolog Dr. İbrahim Yılmaz, toplumun ruh sağlığı ve içinde bulunduğu durum konunda çok çarpıcı tesbitlerde bulunarak dikkat çekici açıklamalar yaptı.

 

SORUN AİLEDE BAŞLIYOR

“Toplum öyle bir hale geldi ki” diyen İbrahim Yılmaz, “Maneviyat artık materyale döndü. Geri dönüşü yok bunun. Macun tüpten çıktı, geri sokamazsınız. Toplum işte bu durumda” dedi. Kendisine hangi konularda hastaların geldiğine yönelik verilerden yola çıkarak bazı tesbitler yapan ve açıklamalarda bulunan Dr. Yılmaz, “Mesela eskiden olmazdı böyle, son yıllarda aile sorunları, aile içi sorunlar nedeniyle gelenlerin sayısı bir hayli fazla. Aile sorunları, işte kayınvalide ile gelinin geçimsizliği, aile içi sorunlara da bunun yasıyor olmasından bahsedilebilir. Bu konularda haklı olan var haksız olan var” dedi.

 

SORUN HEPTEN BÜYÜYOR

Bu konudaki sorunun boşanma vakalarına kadar gittiğine dikkat çeken Yılmaz, “Aslında toplumun genel hali sıkıntılı. Vatandaş rahat değil. Bireysel ve toplumsal beklentiler sıkıntılara yol açıyor. Ülkenin genel durumu bile bireyleri ve aileleri olumlu ya da olumsuz etkiliyor. Mesela insanların beklentileri fazlalaştı. Bireysellik biraz daha öne çıktı. Ekonomik özgürlük de olunca aile içinde bile kişi kendisini bireysel olarak daha fazla özgür hissetmek istiyor. Mevcutla yetinmek yetersiz kalıyor. Eskiden böyle değildi. Varsa var, yoksa yoktu. Şimdi illa olacak. Çünkü bir başkasında varsa birey kendisinde de aynısının olmasını istiyor. Bu da bireyselliği öne çıkarıyor, hele bir de ekonomik sıkıntı varsa ve alım gücünü olumsuz etkiliyorsa, sorun hepten büyüyor” diye konuştu.

 

ARTIK EYVALLAH KALMADI!

Eskiye nazaran günümüzde tahammül ve hoşgörünün artık kimilerine göre lüks, kimilerine göre ise nostaljik birer kavram haline geldiğine işaret eden Dr. Yılmaz, “Bütün bu saydıklarımız toplumsal olarak yapımızı aşağı yukarı gösteriyor. Bireysel olarak da sıkıntıları ortaya koyuyor. Mesela bunlardan herhangi birisi boşanmaya bile sebep olabilmekte. Oysa eskiden boşanma kelimesi bile ayıplanırdı aile için. Şimdi kimse kimseyi çekemediği için boşanma vakalarında artış bundan kaynaklanıyor. Eskiden gelin eve beyaz gelinlikle girer, beyaz kefen ile çıkardı. Şimdi bunun ne anlama geldiğini kimse ciddiye almıyor bile. Şimdi kimse kimsenin kahrını çekmiyor. Kimsenin kimseye eyvallahı yok. Bu da sorunun temel kaynağı aslında” dedi.

 

ÇEKİRDEK AİLE YOK OLUYOR

Aile içinde bile herkesin artık bireysel takılmayı tercih ettiğinin altını çizen Yılmaz, “Çekirdek aile kavramı git gide yok oluyor. Maneviyat her anlamda materyale dönüşmüş durumda. Bunun geri dönüşü yok gibi. Macun tüpten çıktı, geri sokamazsınız içine” diyerek, durumun vehametini gözler önüne serdi. Toplumun siyaseten de bir sıkıntı yaşadığına işaret eden Yılmaz, karı ile kocanın, kardeşlerin, baba ile oğulların siyaseten ayrı fikirler ile birbirlerinden uzaklaşmaya başladıklarının örneklerini basında zaman zaman görmeye başladıklarını söyledi. Yılmaz, “Bu da ciddi bir sorun. Toplumsal ayrışmayı ve dayanışma, birlik ve ortak hareketten gelen güç duygusunu zedeliyor” diyor.

 

TEDAVİ YÖNTEMİ NE?

Bütün bunların üst üste geldiği zaman basında sık sık haber teşkil ettiğine ve istatistiki rakamların da sürekli artış gösterdiğine dikkat çeken Yılmaz, “Toplumun ruh halini rakamlara yansıyan istatistiki verilere bakarak görmek mümkün. Basına yansıyan ve artık sıklıkla gündeme gelen haberlere bakmak bile bir anlamda yeterli. Toplumun ruh sağlığı her şeyden etkilenerek bozulmaya başlamış gibi. Geleneksel yapı bozuluyor” dedi. Kendisine gelen hastalara nasıl bir tedavi uyguladığına da dikkat çeken Dr. Yılmaz, “Bu tür rahatsızlıkların tıbbi tedavi yöntemleri bellidir. Prosedürler uygulanır. Gerekiyorsa depresyon ilaçları verilir. Seanslı uygulamalar falan yapılır. Ama asıl önemlisi hoşgörü, tahammül, birbirine katlanmayı başarabilme, saygı duyma gibi kavramlardır. Bunların ne anlama geldiği unutulmamalı ve sık sık bireylerin birbirlerine bunu hatırlatması gerekmekte” dedi.