GAMBAK GİBİ!..

Bey çocuğudur Fikri amca…

Tahsilli,

Talimli,

Terbiyelidir…

Zenginlik-Görgü görenek,

Boy´dan,

Merhamet-tevazu-saygı-sevgi ata´dandır.

Yetiştirmiştir Aslan bey evladını ulusunun tarif ettiği gibi bilgi-beceri ve seciyesi yüksek, karakteri tam, yeteneği her daim gelişmeye açık bir Türk evladı olarak.

Eğitimini tamamlayan Fikri beyin ise yüreği kıpır kıpırdır.

Bir an önce hayata atılıp, memleketi-milleti konusun da elini taşın altına koymak istemektedir fırsat verildiği taktir de,

Vatanını-toprağını-insanını seven her aydın,

Milliyetçi,

Donanımlı genç gibi.

Ve

İster görev!..

Seçim olur,

Halk meyleder,

Ve

Millete vekilidir artık.

Kırıkkale, Ankara´nın ilçesi o zamanlar ama her daim olduğu gibi Kırıkkale ve Kırıkkalelinin kimseye eyvallah-ı yoktur.

Büyüğü-küçüğü, zengini-fakiri, köylüsü-kentlisi kim  varsa sabah erken kalkan,

Soluğu Ankara da, parlamento da, Fikri beyin yanında alır.

Millettir gelen…

Seçmendir, insandır netice de.

Bırakın vekilliği,

Gelene hürmet,

Şanındandır beyliğin…

 Derdine derman  arayan insandır netice de kapısını çalan…

Ve

Öyle bir gün çalar o kapıyı dertli-köylü bir ekip…

Dertler dinlenir,

Çareler aranır,

Bulunur-bulunamaz, nihayetin de  öğlen, “yemek” vakti gelip çatar.

Lokanta  dendiğin de ara sıra geldikleri şehir de  “Turan emminin” aş evinden başka yer bilmeyen ziyaretçilerle “Anadolu kulübe” gidilir…

 Çorbalar-etler-tatlılar-tuzlular derken, karınlar doyurulur!..

Bu ara da, dişlerinin arasın da az-biraz et parçacığı kalan Fikri bey,  tabakta getirilen kürdanı alır, sol elle kapattığı ağzını temizlemeye çalışır.  Ayıp  olmasın diye avucuna sakladığı kürdanı çaktırmadan cebine kor.  Vekil ne yaparsa aynını yapan ekip, kürdanı göremeyince elde-ağızda, onu da yediğini sanarak, aynı ile  ıkına-sıkıla yiyip-yutar…

Kahveler içilip sohbet faslı başlamadan önce,

Kırıkkale’de 20 yıl sonra çocuklar için bayram şenliği düzenledi Kırıkkale’de 20 yıl sonra çocuklar için bayram şenliği düzenledi

Karnınız doydu mu, bir şeyler daha söyleyeyim mi diye sorar nezaket icabı Fikri bey…

-“sağ ol beyim” cevabını alır.

-nasıldı beğendiniz mi yemeği?”

-evet beyim”

Ama der canı tez ben gibi biri, “en son yediğimiz GAMBAK var ya, onu yutarken az-biraz zorlandık beyim!”

Kıssadan hisse:

Arkadaşın biri 18 yıllık AKP iktidarını senelere göre ayırt etmek gerekirse diye bir soru sordu, avukat Fatih Rüştü Algül´den dinlediğim bu hikaye ile cevap verdim.

Cumhuriyetin tüm kazanımları özelleştirme adı altında satılıp, yollar-köprüler-tokiler yapılır, bankalardan hesapsız krediler çekilir dağıtılırken çok iyiydi de, şu en sonun da iki de bir elektriğe-suya-doğalgaza-benzine vs. yapılan zamlar, oto yollarda geçirilen cezalar, işsizlik, üstüne Suriyeli ve Afganlıların açtığı dertler var ya, hah ne kadar çiğnense de yutarken zorlanılan GAMBAK gibi her tarafımızı acıtıyor, dedim!..