Başkalarından saygı bekliyorsak önce biz karşımızdakine saygı duymayı öğrenmek zorundayız.

Özgürlük hakkını elde etmek istiyorsunuz ama diğer insanların özgürlüğünü kısıtlıyorsunuz.Siz kendinizi yaşayıp,başkası sizi yaşasın istiyorsunuz.

Hepimizin en önemli ihtiyacının sevgi olduğunu biliyoruz; fakat şartlı seviyoruz.Aldığımız ölçüde veriyoruz.Hatta alabiliyorsak kişiyi var sayıyor,alamadığımız durumda anında bitirebiliyoruz.Kahverengi olan kırk yıllık hatırlı kahve, katran rengine dönebiliyor nazarımızda.

Rengimiz ne ise dünyanın o renge boyanmasını istiyoruz.Başka renklere tahammül edenimiz yok.Düşünmüyoruz ki;var eden yüce varlık, başka renkler de yaşasın istiyor bu dünyada.

Herkesi olduğu gibi kabullenmek yerine bir sebep bulup küçümseme,başkalaştırma yolunu tercih ediyoruz.Dışlama performansımızı zirveye çıkartıp,kendimizi  ayrıcalıklı,özel zannediyoruz. Başkalarının mutsuzluğundan kendi mutluğumuza pay çıkartmakta üzerimize yok.

Güçsüzü ezmeyi başarı sayıp,kralcı olmaktan zevk alıyoruz kendi kişiliğimizi hiçe sayıp.

Ben asla başkalarının hayatıyla ilgilenmem diyoruz,nitekim işin aslı başka.Kendimizi bırakıp, başka hayatları çok merak ediyoruz.

Bayağı,vasıfsız birisi olduğu halde sadece ünlü bir vatandaşın eşi olduğu için vasıf kazanan birisinin sosyal medyada takipçisi üç milyona ulaşıyor.O´nun şaşalı hayatını içeren paylaşımları,birilerini çok ilgilendiriyor.Tıklanma rekoru kırıyor.Bu durum başka hayatlara özenen bir toplum yaratıyor.

Gözlük alanlar dikkat! Kör olabilirsiniz! Gözlük alanlar dikkat! Kör olabilirsiniz!

Hal böyle olunca kendi kendimizi aşmak,kendimizle yarışmak varken başkalarıyla yarışıyoruz şartlarımıza bakmadan.Kimisi komşusunun eşyasıyla,kimisi okulda arkadaşının aldığı notlarla, kimisi başkasının kariyeriyle.

Bu yarışların sonucu genelde yıkıcıdır,hüsranla biter.Çünkü herkesin sahip olduğu kültür,gelir düzeyi,zeka düzeyi,yetişme şartları başka başkadır.

Bazı durumlar vardır ki yarışmak için zeka ister.

Bazı durumlar vardır ekonomik güç ister.

Bazen kaliteli sosyal bir yaşantı ister(sosyal yaşantı algısı herkese göre değişen bir durumdur.Hanım gezmelerini sosyallik olarak algılamayalım lütfen hanımlar!)

İnsan kendisiyle nasıl yarışır diye bir soru gelebilir aklınıza.

--Kendimizi sorgulamaktan başlayabiliriz örneğin.

--Ne kadar evrensel düşünebiliyorum,ne kadar hoş görülüyüm  diyenimiz yok maalesef.

Kişinin kendisini güncellemesi kendisiyle yarışına en güzel örnektir.

Başkasını değil de,rekabette kendisini baz alan kişi  problemlerini kolay aşar aslında.Toplumu yıkıcılıktan çıkartıp yapıcı kılar.

Unutmayalım, yarışmaya kalkıştığınız zaman yarışacak insanlar bitmez şu dünyada.Başkasıyla yarışmaktansa ‘´idol´´ alabileceğiniz insanları seçmeniz gelişiminize yardımcı olacaktır.Ayrıca bu durum gelişmeyi ve ilerlemeyi beraberinde getirecek,mutluluğun anahtarı elinizde olacaktır.

İnsanın kendisiyle yarışması gerektiğini savundum öteden  beridir ve bu fikrim hep sabit kalacak.

Var mısınız?

Eksiklerimizi tamamlayıp,hatalarımızı tespit etmeye,

Gerçeklerimizi kabullenmeye ve önce kendimize itiraf etmeye,

Tanımadan yargılamaktan vazgeçmeye,

Sözlere değil de icatlara bakmaya,

Olayların bazen bizim gördüğümüz,düşündüğümüz gibi olmadığına,başka bir açıklamasının var olduğunu kabul etmeye,eksik bilgilerle çok biliyormuş havalarına girmemeye  var mısınız?

Şu güzel temmuz gününü umutlar ile beslemenin ,önce kendimizi irdelemekten başladığına inanmaya hep birlikte var mısınız?

*************************************************

 (Hayatımızda sistemin getirdiği zorunlu yarışlar vardır tabiî ki.Bu zorunlu yarışlarda bile yer alacağımız platformu şartlarımıza uygun seçmek zorundayız çünkü hayat adil değil.)