Toplantı hakkında bilgiler veren Kırıkkale Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Harun Sümer “Türkiye genelinde 365 Oda ve Borsa Başkanları ve iş adamlarının da katıldığı şuraya her oda ve borsadan 5 adet soru ve çözüm önerisi belirlendi. Sorunların Başbakan Davutoğlu`na ve Ekonomi ile ilgili Bakanlara doğrudan iletme fırsatının olacağı şura gün boyu devam etti” diye konuştu. 8. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ilgili Bakanların katılımıyla TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi. 81 ilin oda-borsa başkanları illerindeki en önemli 5 sorunu ve çözüm önerisini birinci ağızdan hükümete aktarma fırsatı buldu. Şura’ya Başbakan Ahmet Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve diğer ilgililer katıldı.

Yeni destek paketi iş dünyasına moral getirdi

Hisarcıklıoğlu, İstihdam, Sanayi Yatırımı ve Üretimi Destekleme Paketi`nin de iş dünyasına yeni bir moral ve şevk getirdiğini vurguladı. Dile getirdikleri pek çok sıkıntı ve önerinin, bu yeni destek paketinde karşılığını görmekten memnun olduklarını belirten Hisarcıklıoğlu, 'Tüm bu programların ve desteklerin, ekonomiye ve yatırımlara yeniden ivme kazandıracağına inanıyorum. Biz de Türk özel sektörü olarak, dün olduğu gibi yarın da ülkemizi daha güçlü, milletimizi daha zengin yapmak için koşacağız. Ülkemiz, milletimiz, camiamız için çalışmaya devam edeceğiz ve inşallah el birliğiyle ülkemizi dünyanın en büyük ekonomileri arasına sokacağız' diye konuştu.

Burası sorunları örtme makamı değil

 Basına kapalı oturuma geçildiğinde katılımcılardan tereddüt etmeden, tüm taleplerini açıkça söylemesini isteyen Başbakan Davutoğlu, 'Burası sorunları örtme makamı değildir, sorunları çözme makamıdır' açıklamasında bulundu. Bu nedenle 25 öncelikli dönüşüm programını, 3 aylık perspektifle açıkladıklarında, bu paketin iç tutarlılığı kadar, bu paketlerin toplumsal yansımalarını da göz önüne almaya çalıştıklarını aktaran Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Bu paketler, seçim öncesi dönemde açıklandığı için bazen siyasi tartışmaların gölgesinde kalmış olabilir. Bazen meyda yeterince yansıtmamış olabilir. Sizlerden beklediğimiz, bu dönüşüm programıyla ilgili olarak, kanaatlerimizi paylaşmak. Burada biz Türkiye`nin ekonomik yapısının niteliksel dönüşümünü gerçekleştirmeyi hedef ediniyoruz. Sadece niceliksel büyüme değil, sadece rakamlardaki büyüme değil, niteliksel dönüşümü gerçekleştirmek için bu programları yapıyoruz. Nedir niteliksel dönüşüm; insan dönüşümü, insan kaynağındaki dönüşüm. Ar-Ge ve teknolojik katkıdaki artıştır. Milli katkının, yerel katkının artmasıdır. Biz balon gibi büyüyen ve ilk krizde bir iğne oraya battığında çöken bir ekonomi istemiyoruz. Bu şekilde Avrupa`da yükselen bazı ekonomilerin, sadece hizmet sektörüne bağlı gelişen bazı ekonomilerin, kriz karşısında nasıl büyük bir travma yaşadıklarını ve çöküntü içine girdiklerini hepimiz biliyoruz. Dost ve komşu olduğu için Yunanistan`ta, birçok ülkede bunu görebilirsiniz. Ekonomideki direncin temel noktası parasal, finansal ya da hizmet sektöründeki rakamlar değil, üretim sektöründeki verilerdir.'

Çok toplantı yapmak yerine daha çok ürün üretin

Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi için yapılması gerekenlere değinen Başbakan Davutoğlu, 'Her birinizin, her bir odamızın bu anlamda bir Ar-Ge birimi olması, bulunduğu illerde, ilçelerde Ar-Ge çalışmalarını desteklemeniz, gözetlemeniz, yönetmeniz bizim sizden en büyük ricamız. Çok toplantı yapmak yerine daha çok ürün üretin, bu toplantıları kastetmiyorum bunlar istişare anlamında önemlidir ama salonlarımızın dışında da Ar-Ge laboratuvarlarında da sizlerle birlikte olmak istiyoruz. İşte o zaman Türk ekonomisi olağanüstü bir sıçrama gerçekleştirecektir. Finansmana erişim imkanları bağlamında, sermaye artırımı yapan şirketlere artırılan sermayenin belli bir kısmını kurum kazancından indirilebilme hakkı getiriyoruz. Bu da çok önemlidir. Bu cümlenin arkasındaki esas, `yastık altı` denilen veya atıl duran kapasitelerin sermaye artırımı suretiyle ekonomiye kazandırılmasıdır. Eğer bu sağlanırsa bu kurum kazancından indirilebilme imkanı getiriyoruz ki böylece öz kaynaklarını artıran şirketlerimiz, kredi yoluyla elde edebilecekleri kaynaklardan çok daha fazla teşvik görerek bu öz kaynakların üzerinden yatırıma teşvik edilecek, finansman erişim imkanlarıyla buluşacaklar” dedi.

Kırıkkale’de acılı anne 15 yaşındaki kızını arıyor Kırıkkale’de acılı anne 15 yaşındaki kızını arıyor