Öldük,

Bittik,

Mahvolduk çiftçinin “anası” ağladı sayın başbakanım diyen Mersin´li üreticiye,

“Artistlik! yapma lan Ananı da al git buradan denilmesini küfür saydığımız  günlerden,

Donalt Trump´un G20 zirvesi sırasında kendisi ile bir araya gelen Türk ve Amerikalı heyetlerinin görüşmesi sonrasında “süphaneke” boncuğu gibi dizilen Türk heyetini işaret ederek,

 “Türk ekibi çok iyi bir ekip, hiçbir “Hollywood” setinde böylesine insanları bir araya getiremezsiniz” cümlesinin iltifat sayılıp tebessüm! Edildiği günlere geldik.

Süphaneke diyorum,

Behzat Kürkçüden Adaylık Açıklaması Behzat Kürkçüden Adaylık Açıklaması

 Çünkü bu kelimeyi en çok,

Personeli ile yaptığı toplantılarda çalışanın elinde kalem ve blok-not görmezse, Mehmet Başkan kullanırdı…

Ve

Kalem ve defter:

Okumuş,

Ciddi,

İşini seven,

Arkadaşlarıyla uyumlu, mesleğine saygılı ve çalışkan adamın olmazsa olmazıdır derdi…

Toplantının resmi büyütüldüğünde,

Amerikalı meslektaşlarının karşısına dizilen bizimkiler, bayramlaşma esnasında kolonya ve şeker uman misafir çocukları gibi elleri dizlerinde beklerken, aynı statüye sahip olan Amerikalılar ise onca kamera ve video çekimine rağmen konuşmanın her anını “not” almakla meşguldüler.

Süphaneke!

Artist!

Ve

Hollywood!..

Ve küfür,

Ve iltifat!..

Ve tebessüm vari sırıtış!

Bir şeyler oluyor dış siyasette ama biz fark edemiyoruz!..

                              X        X       X

Nur içinde uyusun süt kardeşler filminin bir sahnesinde Şener Şen Kemal Sunal´a dönerek “ulan süt oğlan ben senin babanı da sevmezdim” demişti.

Nedense,

Bülent Arınç´ı gördüğümde hep bu sahne gelir gözümün önüne…

Yalan yok,

 Oldum bittim  hiç sevmedim, makamı dışında zerre saygı ve sempati beslemedim kendine.

Tam siyaset sahnesinden çekildi,

 Hem  vatan hem millet kurtuldu derken,

 Nerden  ve nasıl uydurulduğunu ve ne iş yapacakları yada neyi nasıl kimin danışacağı belli olmayan ve bizim de anlamakta zorluk çektiğimiz bir kurul icat edilerek bu beyefendiyi o kurulun başına atayıverdiler. (aynı kurula solcu Hikmet Çetin´de dahil edilmek istendi ama o reddetti.  “devlet katında kendisine danışılacak herhangi birşey olduğunda bedavasından seve seve paylaşırım tecrübelerimi” diyerek.  Lakin,  sağcı ne kadar adam varsa balıklama atlayıverdiler ne iş yapacaklarını dahi bilmeden!) o da, ilk defa yapılan toplanın ilk maddesinde kendisine belirlenen rakam üstünden yüzde kırk zam yapıverdi!..

Ve

Bunu eleştiren milleti ise “edepsizlik yapmak ve edepsiz olmakla” suçladı…  

Yani demem o ki,

İç siyasette de bir şeyler oluyor son günlerde, anlamadığımız!..