24 Haziran seçimleri bittikten sonra iki yazı yayınladım. Her iki yazıda şehrin gündemine oturmuş durumda. Tabi yazılara tepkiler de gelmekte. Yazılarımdan rahatsız olanlar da muhakkak var. Sorun değil, herkesle aynı düşünceleri paylaşmamızın imkanı zaten söz konusu değil. Ben hakaret ve tehdit olmayan her türlü eleştiriye açığım. Öyle ki sosyal medya hesaplarımızda ki eleştiri yorumlarını da asla silmiyorum. Yazılarımdan rahatsız olan kesim, benden sürekli Ramazan Can hakkında da yazı yazmamı istiyor. Ramazan Can hakkında yazı yazmamı isteyenler sadece rahatsız olanlarla sınırlı kalmayınca, zaten yazacağım bu yazıyı erkene aldım. Aslında planlarıma göre haftaya Partilerin ve tüm parti adaylarının seçim çalışmalarını ve elde ettikleri kazanımları yazacaktım. Sonra ki hafta da seçilen Milletvekillerimizi değerlendirecek ve onlardan beklentilerimizi yazacaktım. Ancak okuyucularımız bizden bu yazıyı bekliyorsa, yazmak bizim görevimizdir…

Ramazan Can hakkında en ilginç hikâyeyi anlatarak başlamak istiyorum. Hani derler ya kitabın ortasından konuşmak diye. Bu yazı tam da kitabın ortasından başlayacak bir yazı. 2001 yılında Ak Parti kurulur ve Ramazan Can, partimizin Kurucu İl Başkanı olur. 2002 seçimlerinde Genel Merkezimiz, kuruculuğundan ötürü Ramazan Beyi, Milletvekili listesine yazar. 2002 seçimlerinde Ak Partinin Türkiye´de ve Kırıkkale´de patlama yapması ile Milletvekili olur. 2007 seçimleri geldiğinde Ramazan Can listede yer almaz. Ramazan Can gibi birçok kurucu da listelerde kendine yer bulamaz. Dönemin Başbakanına yani Sayın Cumhurbaşkanımıza birçok kurucu sitemlerini iletir. Tam bu sırada Sayın Can, Başbakanlık Özel Kalemine gelir ve Sayın Başbakanımızla konuşmak istediğini iletir. Özel Kalem Erdoğan´ın özel görüşmeleri olduğunu söyler ve içeri alamayacağını iletir. Can ise olsun bekleriz, ayaküstü de olsa görürüm der. Erdoğan durumu öğrenince, Can´ın da sitem edeceğini düşünerek, birazda sinirli bir tavırla alın içeri der. İşte Ramazan Can´ın 5 dönem neden vekil olduğunun cevabı burada ortaya çıkar. Asrın Lideri Erdoğan “Sende mi sitem edeceksin” diye çıkışır Ramazan Can´a… Ramazan Can ise büyük bir olgunlukla “Hayır efendim. Ben Teşekkür etmeye geldim der.” Erdoğan ne için teşekkür edeceksin deyince, “Efendim Ben köylü bir ailenin çocuğuyum. Çırak Okulu mezunuyum. MKE´de işçiydim, Allah´ta yardım etti Avukat oldum. Parti kurulduğunda İl Başkanı oldum. Siz bize vefa gösterip Milletvekili yaptınız. Hayal dahi edemeyeceğim bir Makama önce Allah sonra sizin Sayenizde geldim. Beni milletvekili yaptığınız da iyiydiniz de şimdi mi kötü olacaksınız? Allah sizden bin kere razı olsun” der.

İşte bu konuşma Ramazan Can´ın siyaset sahnesinden silinip gitmesine engel olur. Önce yanılmıyorsam Düzce İl Koordinatörlüğüne getirilir. 2011 seçimlerine kadar, Genel Merkez düzeyinde partisine hizmet eder. 2011 seçimlerinde temayül yoklamalarından da birinci çıkması ile deve dişi gibi adamların olduğu listeye 3. Sıradan girer. Vekil sayımız 3´e düştüğünden 3. Sıradan seçilmenin çok zor olduğu bir dönemde, dönemin İl Başkanı Mehmet Demir´in başarılı çalışmaları ve kabul edelim ki listede bir İç İşleri Bakanının bir de Emniyet Genel Müdürünün olmasının verdiği rüzgâr ile 3-0 yapıp tekrar meclise girer.

Meclis İç Tüzüğünü öğrenir ve Ak Parti Gurubunun çok önemli bir ismi haline gelir. Hatta Meclis Gurubunda kendisine bağlı isimler arasında önceki Başbakan Ahmet Davutoğlu bile yer alır. Ak Parti Gurubunun vazgeçilmez bir üyesi olunca, yapılan her seçimde Ak Parti listelerinde yer alır. Ramazan Can, Kırıkkale´ye ne yaptı sorusu, yanlış bir sorudur. Ak Parti Kırıkkale´ye ne yaptıysa hepsinde emeği vardır. Sağlıksa yapılan 3, yapılacak 1 Hastanede de emeği var. Eğitimse Akıllı Tahtaya ilk geçen şehirlerden biri olmamızda emeği var. Sanayi ise kurulan OSB´lerde en az diğer vekiller kadar emeği var. Yol ise yapılan ve yapılması planlanan her yolda emeği var. Hızlı Tren için Sivas ve Yozgat Milletvekilleri ile nasıl çalışmalar yaptığını biliyorum. Sporsa yapılan tüm sahalarda, yapılacak olan Kapalı Spor Salonunda ve Stadyumda emeği var.

Eksik olduğu konu yok mu? Elbette var… Sert bir siyasetçi değil, dediğim dedik değil, ben ne dersem o değil. Biz böyle siyasetçi seviyoruz, o ise böyle bir insan değil. Sinirlenince çok sert bir isim ancak kolay kolay sinirlenmez ki… Mesela en büyük eksiği bence reklam. Hayatta reklam yapmaz, Kırıkkale´ye şunu getirdik bunu getirdik diye kendini övmez. Ne yaptıysa Allah Yardım etti, Hükümetimiz yaptı der. İl Başkanı gibi kibirli değil. Mesela Sağlık Bakanlığı, Yüksek İhtisas Hastanesine engelli birimi kurdu, İl Başkanı ben yaptım dedi. Kimse de sormadı hayır mı? Başhekim mi oldun demedi. Ama Ramazan Can´ın tarzı bu değil. Ben demekten Allah´a sığınan bir adam. Arabasını kendi süren, şoför kullanmayan bir Anadolu çocuğu.  Onun tarzı Kırıkkale´ye faydalı olsun da ne olursa olsun. Partisine sadakatine, şehrine olan sevgisine ben şahidim. Başka şeylerine şahit olan varsa, onlarda bildiklerini yazsınlar.

Şu bir gerçek ki bir siyasetçinin sürekli aday olması insanları sıkar. Kolay değil 3 yılda 3 sefer aday oldu, Ramazan Can. Ülkemizde sürekli erken seçim olması siyasetçilerin yüzlerini eskitiyor. Tepkileri ben yüzünün eskimesine bağlıyorum. Ancak Ramazan Can´a ve Tecrübesine Kırıkkale´nin ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Bu dönem bende aday olmamasını bekleyenlerdim. Ancak siyaseti bıraksın diye değil, yükselsin Bakan olsun, Bakan Yardımcısı olsun diye bekliyordum. Hatta haber de yaptım bu konuda. Tepkilerin engellenmemesini de yine il teşkilatına bağlıyorum. Seçim zamanında “Meclisin Can´ı” diye bir yazı yazmıştım ve Ramazan Can´a tepkilerin neden olduğunu, nasıl engellenmediğini geniş geniş anlatmıştım. Sosyal medya hesabımdan yazıyı bulup okuyabilirsiniz. Sosyal medyada 10 hesap Ramazan Can ne yaptı? Diye sorarken Gençlik Kolları üyesi 100 kişinin sosyal medya hesabından Ramazan Can´ın yaptıklarını anlatmaması en hafif tabir ile beceriksizliktir. Algıyı yönetememek siyaseti becerememektir.

Ramazan Can´ın yükü bu sefer hiç olmadığı kadar ağır. Bu zamana kadar meclis çalışmalarından dolayı şehrimize çok sık gelemiyordu. Ancak onun bu açığını diğer iki Milletvekili kapatıyordu. Bu sefer Can, tek başına Ak Parti milletvekili. Hem Ankara´da daha çok çalışması gerekiyor, hem de Kırıkkale ile daha çok ilgilenmesi gerekiyor. Partililerin sorunları ile 3 vekil birden uğraşırken bu sefer tek başına uğraşmak zorunda. Ben onun bunu da aşacağını, bu yükü de taşıyacağını çok iyi biliyorum. Belki yükünü hafifletmek için, bürokrasiye hakim eski bir milletvekilini İl Başkanı yapar. Ondan partili olarak en büyük isteğim 1-1-1 sonucuna neden olan, Ak Kadroları küstüren ve partiden uzaklaştıran hatta ihraç eden kişileri görevden alması.

Işıklar Köyü’nde ‘yağmur duası’ edildi Işıklar Köyü’nde ‘yağmur duası’ edildi

Ramazan Can partimiz ve şehrimiz için önemli isimdir. Buradan bütün Kırıkkalelilere sesleniyorum, 15 Temmuz Gecesi Mecliste emniyet görevlilerine bize de silah verin, meclisi hep beraber savunalım diyen adam, bu memleketi karşılıksız seven adamdır. Emin olun bu dönem çok daha farklı göreceksiniz onu, tek başına kalmasına rağmen bize eksikliği hissettirmeyecek, Mecliste olduğu gibi Şehrimizde de Atom Karınca olacaktır. Bir Can´ımız kaldı, Onu da Allah´a emanet edelim…