ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDİYORUZ

Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genç Hukukçular Topluluğu tarafından Kocatepe Salonu´nda düzenlenen 'Bilirkişilik Mevzuatı ve Uygulamada Bilirkişilik' konulu sempozyuma katılan Başara, bilirkişilik mevzuatında yeni bir sisteme geçildiğini, herkesin kafasında soru işaretlerinin ve ön yargıların olduğunu söyledi. 'Elbette 70-80 yılın sorununu bir anda ortadan kaldırmak mümkün değil' diyen Başara, 'Bütünsel yaklaşımla konuya yaklaşmak gerekiyor. Kanunumuz 24 Kasım 2016 yılında yürürlüğe girdi. Yaklaşık bir buçuk yıldır yürürlükte. Yasamız yeni bir kurumsal yapı ön görüyor. Bilirkişiliği kurumsal bir yapı haline getiriyor. Yasa, yönetmelik veya kurumsal bir yapı tesisiyle, yılların sorunu çözeceğiz ya da 1-2 yılda bu işi halledeceğiz demek çok gerçekçi bir yaklaşım değil. Ama gece gündüz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Öncelikle alt yapımızı iyi oluşturmaya gayret ediyoruz.' ifadelerini kullandı.

İLK 3 YILDAKİ UYGULAMALAR PİLOT UYGULAMA OLACAK

Meteoroloji uyardı! Kırıkkale’yi fırtına vuracak! Meteoroloji uyardı! Kırıkkale’yi fırtına vuracak!

Başara, bilirkişilik konusunun her zaman gelişmeye ve güncellenmeye açık bir alan olduğuna işaret ederek, yeni kanunla özellikle ilk 3 yıldaki uygulamaların pilot uygulama olacağını vurguladı. Bu süreçte ehil kişilerin elinden bilirkişi raporlarının çıkmasını hedeflediklerinin altını çizen Başara, şöyle konuştu: 'Dünya üzerinde genel kabul; bilirkişinin niteliği, yetkinliği ve uzmanlık alanındaki becerisi ne kadar iyi ve donanımı ne kadar çok olursa onun elinden çıkan ürün de o kadar iyi oluyor. Bilirkişi raporları yargıda olmazsa olmazlarımızdandır. Yargılama faaliyeti olduğu sürece bilirkişilik hep var olacak. Hakimin, genel hayat tecrübesi ya da hakimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgisiyle çözebileceği konular dışında, elbette özel ve teknik bilgi sahibi bilirkişilerin oy ve görüşlerinden istifade etmesi gerekecek. Bir bakıma adil yargılamanın tesisi, hakkın tecellisi, makul sürede yargılama, mahkemelerin bağımsızlığı ve hesap verebilirliğiyle bilirkişilik doğru orantılıdır.'

AVRUPA ÜLKELERİNDE BİLİRKİŞİLİK ÇOK İTİBARLI BİR KONUMDA

Başara, bilirkişilik alanında her yıl 1 milyar liraya yakın paranın döndüğünü ifade etti. Bazılarının bu pastada paylarının olduğunu ve bu pay kesildikçe sıkıntının baş gösterdiğini anlatan Başara, şunları kaydetti: 'Biz, ´bilirkişilik bir meslek ve kazanç kapısı değil´ dedikçe maalesef geçenlerde basında da yer aldı; ´ayda 7 bin 500 lira ek kazanç sağlayabilirsiniz, sizin de ek kazancınız olsun, şirketlerin dosyaları var, hatta bu kazancınız 100 binlere ulaşabilir´ gibi haberler çıktı. Sonra bunları gören insanlar bizim kapımıza dayanıyor. Bu haldeyiz yani. Maalesef biz tam aksini söyledikçe kazanç kapısı ve meslek haline gelmiş. Bunu kırmamız lazım. Avrupa ülkelerinde bilirkişilik çok itibarlı bir konumda. Çünkü orada insanlar kazanç getirici faaliyetten öte bilirkişiliği, mesleki uzmanlık alanlarında edindikleri bilgileri ve tecrübeleri yargının hizmetine sunmak olarak görüyorlar. Para kazanmayı ikinci planda görüyorlar' dedi. Kaynak: AA