HANGİ DERDE DEVA OLACAK?

Kırıkkale Üniversitesi Rektörü TRT’ye Konuk Oldu Kırıkkale Üniversitesi Rektörü TRT’ye Konuk Oldu

Türk Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı A.Yücel Karabacak yaptığı açıklamasında “2017-2018 Eğitim-Öğretim yılının ilk yarıyılı 19 Ocak tarihinde sona eriyor. İlk yarıyıl eğitimciler ve öğrenciler açısından sınav sistemleri konusunda bazı değişikliklerle başladı. Bilindiği gibi TEOG kaldırıldı, yeni lise geçiş sistemi getirildi; üniversiteye giriş sisteminde önemli değişiklikler yapıldı. Gerek ortaöğretim gerek üniversiteye girişteki değişikler neticesinde nasıl dönütler alacağımızı önümüzdeki süreçte çok daha iyi göreceğiz. 2018 yılında 20 bin öğretmen ataması yapılacak, peki 20 bin atama hangi derde deva olacak? 450 bin atama bekleyen öğretmen varken, bu sayıya her yıl mezun olan 40 bin civarındaki öğretmen eklenirken, öğretmen açığı 65 bine yakın ücretli öğretmen ile giderilmeye çalışılırken, ücretli öğretmenlerin bir kısmı iki yıllık meslek yüksekokulu mezunu iken, pedagojik formasyona sahip değilken, norm kadro açığı 110 bine yakınken, Milli Eğitim Bakanlığı sadece 20 bin atama ile neyi, nasıl çözüme kavuşturacaksınız? Madem eğitimde çağ atlama iddiasındayız, eğitime çok yatırım yapmakla övünüyoruz, eğitimin ihtiyaçlarının farkındayız, o halde Şubat ayında atama sayısını artırabiliriz”.

 

6 YIL TAYİN İSTEYEMEMEK

“Sözleşmeli ve mülakatlı öğretmen alımı Milli Eğitim Bakanlığı´nın yaptığı en büyük hatalardan birisidir. Torpile, yandaşlığa, sübjektif değerlendirmelere dayalı olan, şeffaflıktan nasibini almamış mülakatlı öğretmen alımı birçok öğretmenin hakkının yenmesine neden olmuştur. Sözleşmeli öğretmenler ne yazık ki 6 yıl çakılı bir şekilde atandıkları yerde görev yapıyorlar. 6 yıl boyunca tayin isteyememek, adeta kürek mahkûmu olmak, modern, güçlü, büyük bir devletin politikası olmamalıdır. Türk Eğitim-Sen olarak zorunlu hizmetlerini tamamlayan öğretmenler ile 2010 yılında yapılan düzenleme ile zorunlu hizmetten muaf tutulmuş olup, atandığı zorunlu hizmet alanlarında halen fiilen görev yapmakta olan öğretmenlerin de hizmet puanlarında aynı oranda artırım yapılmasını talep ediyoruz. Ayrıca zorunlu hizmet bölgesinde bir okulda zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmekte iken, zorunlu hizmet bölgesinde yer alan başka bir okula yer değiştiren öğretmenlerin artırımlı hizmet puanından yararlandırılmalarını da istiyoruz”.

 

ÖLÇMEYE DAYALI BİR SİSTEM EN DOĞRU SİSTEMDİR

“Bu eğitim-öğretim döneminde Teog kaldırıldı, yerine yeni lise geçiş sistemi getirildi. Alelacele, tartışılmadan, çok kısa bir süre içinde getirilen yeni sistem, tüm hazırlıklarını Teog´a göre yapan 8. sınıf öğrencilerini ve ailelerini tedirgin etti. Öğrenciler bu yıl ne yazık ki neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlar.En iyi okul eve en yakın okuldur düşüncesiyle yola çıkıldı, ancak önümüzdeki kayıt döneminde birçok sorunun yaşanacağı aşikardır. 1 milyon 300 bin 8. sınıf öğrencisinin yüzde 10´u sınavla öğrenci alacak okullara yerleşecek iken, diğer öğrencilerin ise sadece 5 tercih hakkı olacaktır. Peki bu 5 okul hangi tür okullar olacak? Meslek liseleri ya da imam hatip okullarına talebin az olduğu düşünüldüğünde, her mahallede yeterli sayıda akademik lise açılacak mıdır? Mahalleler arasında bile okul niteliği açısından farklar olduğu düşünüldüğünde, bu sistem sahte adres beyanlarını artırmayacak mıdır ya da aileler istedikleri okulların yakınında ev tutmayacak mıdır? Şunu söyleyebiliriz; kayıt döneminde sahte adres beyanları ya da taşınmalarda bariz bir artış görülecektir. Bu minvalde; akademik lise sayısı ve kontenjanlar artmadıkça, öğretmen açığı giderilmedikçe, ezbere değil, sorgulamaya, araştırmaya yönelik eğitim sistemi dizayn edilmedikçe hangi sistemi getirirseniz getirin eğitimde başarı yakalamanız mümkün değildir.Üstelik bu sistemin önümüzdeki süreçte sınavsız eğitimin önünü açacağını düşünmek mümkün değildir. Zaten getirilen yeni (!) sistem de bir kez daha göstermiştir ki; sınav kaçınılmazdır. Ölçmeye dayalı bir sistem en doğru sistemdir”.

 

ALAN DEĞİŞİKLİĞİ SINIRLI TUTULDU

“MEB yıllardır dile getirilen alan değişikliğini ne yazık ki çok sınırlı tutmuştur. Oysa azar azar alan değişikliği yapılsa, yıllar içerisinde bu talep tamamen ortadan kalkacaktır. MEB´in alan değişikliği talebinde beklentileri karşılamaması, buna öğretmen atamalarını gerekçe göstermesi kabul edilebilir değildir. Türk Eğitim-Sen olarak Yardımcı Hizmetler Sınıfı ile ilgili taleplerimizi Milli Eğitim Bakanlığı´na iletiyoruz. Bu taleplerimizden bazıları şu şekildedir: Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele bir kereye mahsus sınavsız Genel İdare Hizmetleri sınıfına geçiş hakkı verilmelidir. Her yıl eğitim-öğretim yılı başında ödenen “Eğitim-Öğretime Hazırlık Ödeneği”; brüt bir maaş tutarında ve hizmet sınıfı ayrımı yapılmadan, MEB ve Yüksek Öğretim personelinin tamamına ödenmelidir. Yardımcı Hizmetler Sınıfında çalışan personel ek göstergeden yararlanmalıdır” dedi.