YAPAMADIKLARININ MAZERETİ OLMAZ
20. ve 21. Dönem Milletvekili Kemal Albayrak dün gazetemizi ziyaret etti. Ziyarette gazetemiz imtiyaz sahibi Sırrı Zengin ve Cengiz Selci ile bir süre sohbet eden Albayrak, 24 Haziran seçimlerinin ülkemize, Kırıkkale´mize hayırlar getirmesini dileyerek, adaylara başarılar diledi. ‘Siyasi partiler birbirlerinin rakipleridir, düşmanı değildir´ diyen Albayrak, “Her seçimde olduğu gibi siyasi partiler milletin karşısına seçim vaatleri ile çıkarlar ve yapacaklarını ortaya koyarlar. Tabi muhalefetin vaatleri, iktidara geldikleri zaman değerlendirilir. Ancak iktidarın vaatlerini değerlendirmek daha kolaydır. Çünkü yaptıkları ve yapamadıklarının mazereti olmaz”
ÜLKE İYİ İDİ DE NEDEN SEÇİM?
Buradan anlaşılıyor ki, bunlar 17 seneye yakın zamandır çözülemiyor ve yeniden gündeme geliyor. Oysaki bunların çoğu 1 hafta içinde de, aylar içinde de çözülecek problemlerdir. Bir taraftan da bunları çözülmediği halde ülke her zaman yandaş basın ve temsilciler vasıtasıyla güllük gülistanlık gösteriliyor. Peki ülke iyi idi de neden seçim? AK Parti 2002-2006 arası kuruluşundan itibaren geçmiş siyasi partilerin almadığı bir desteği aldı. Her kesimin hakkı vardır. Bu destek zamanla öyle bir güç oluşturdu ki, kibir, hukuksuzluk, zulüm, liyakatsizlik, kayırmacılık sevenlerini bile hayal kırıklığına uğrattı. Üstelik yaptıkları yanlışların mazeretlerini de başkalarında aradı”
YATIRIMA BAĞLI BÜYÜME OLMADI
“O da Dış Güç. Hep bunu söyler oldu. Rant paylaşımı o kadar arttı ki yeni VIP sınıfları oluşturuldu. Gençler küstürüldü. Baskı, korku, güvenlik endişeleri toplumda huzur bırakmadı. Milletim partisi devletleştirilerek kutsallaştırıldı. Ayrıcalıklı, Abbasi dönemi Bermekeliler gibi sınıflar oluşturuldu. Aslında tamamı tek tip kıyafet giyseler yerinde olur. Yatırıma bağlı büyüme olmadı. Türk Lirası değer kaybetmeye devam ediyor. Kabiliyetli beyinler göç arayışına girdiler. Sermaye çıkışları arttı. Türk ekonomisi üretkenlik gösteremedi. Tüketim ve ithal ülkesi olduk. Makine ve benzeri üretimi geriledi, yok denecek hale geldi. Geçmişin fabrikaları satıldı. Hem de acele ile.. (Şeker fabrikaları). Siyasi sorunlar,, iktisadi sorunları tetikledi. Özgürlükler daraltıldı. Siyasi güç tek elde toplandı. Denetim kalmadı. Ülke kaynakları tek merkezden dağıtılarak yandaşlara ikram edildi. İç barış kindar bir yapıya dönüştü. Bilgi kirliliği, itirafçılık, algı had safhaya ulaştı”
MİLLET UYUTULUYOR
“Her şey bir merkezden yönetildiği için insanlarımız felakete sürükleniyor. Şişirme rakamlarla insanlarımız aldatılıyor. Bakınız 16 yılda bu hükümet 7,3 Trilyon TL gelir elde etmiş (Vergi ve diğer gelirler). Bunu 16 yıla bölersek her yıl 456 milyar TL eder. Bunun yüzde 10´u çok cüzi yatırıma giderken, yüzde 12´si faiz ödemesine gidiyor. Faizlere karşı olan anlayış tefecilerin, küresel güçlerin eline düşmüş vaziyette. Rahmetli Erbakan´ın hayatta olsaydı bunlara ne söyleyeceğini hepimiz tahmin edebiliriz. Geçmişin siyasi sorumlularının çilelerle ortaya koydukları yatırımlar bir bir yok edildi. İthal malları arttı. Kahramanlık naraları şiirleri ve dini söylemlerle siyasi rant elde etme sanatı bunların meziyeti oldu. 'Dik dur eğilme, bu millet seninle' reklamlarıyla millet uyutuluyor. Ayakkabının üstü cilalı, tabanı delik”
ÇOĞU ÜRÜNLER DIŞARDAN GETİRİLDİ
“Kendilerinin beka sorununu ülkenin beka sorununa monte etmeye çalışan akla şunu sormak gerekir. Eğer bu beka sorunu doğru ise 16 yıldır neden tedbir almadın? Hangi alanda uluslararası değerlendirmelerde, hangi başarıları gösterdin? Eti, samanı dışardan alan anlayış, nasıl yerli ve yerli olur? Yeni isimler takarak, Anadolu sermayesini yok ettiniz. Zulüm diz boyu sürüyor, her aileye yansıdı. Tarımda, makinada, savunmada ithal mallar ülkesi olduk. Tüketim teşvik edildi. Elhamdülillah diyerek milli vurgunculara, sosyal beslemelere, gösterişte abdestli soygunculara imtiyazlar sağlandı. Ecdat kahramanlıkları istismar edildi. Toplumun belli kesimleri din ticareti ile teşvik edildi. Dini otoriteler siyasetin emrine girdi. Çiftçiye 10 lirayı çok görenler, yandaşlara milyar dolarlarca krediler verdi. Marketlerde çoğu ürünler dışardan getirildi”
TÜRKİYE VAKTİ BÖYLE Mİ GELDİ?
“Ahlak zafiyetleri makyajlarda güzel görünümlü hale getirildi. Kurumlar tahrip edildi. Kindar nesiller yetiştirildi. Üstelik de meşru olmayan şeyleri meşru hale getirmek için uydurma hadisler üretildi. Gerçekleri konuşan akademisyenler, öğretmenler, öğrenciler, gençler, kadınlar, sanatçılar, görevliler yerlerinden edildi. Baskı ile bezdirildi. Basın güç ile kontrol altına alındı. Bu icraatlar mevcut iktidarın meziyetidir. Ekonomik manada düşünürsek ülkenin iç ve dış borcu 500 milyar dolarlara yaklaştı. Halen de borçlanma devam ediyor. İşsizlik oranları arttı. 2017´deki ithalat 234 milyar dolar oldu. İftiralar had safhada. Yasaklar had safhada. Devletin gücünü gayrimeşru, paralel güçler meşru olmayan alanlarda kullanarak ülkeye zarar verildi. Dışarda itibarımız zedelendi. Türkiye vakti böyle mi geldi?”
ŞAHISLARLA BİR PROBLEMİM OLMAZ
“Kırıkkale´de belli dönemlerde siyaset yaptık. Bu dönem kadar insanlarımızın itibarsızlaştırıldığı bir döneme rastlamadım. Adalet ve Kalkınma Partisi kuruluşundan gerek içerde, gerek dışarda mazlumların ümit ışığı olarak görülürken bugünkü manzara zulümlerin destekleyicisi ve seyircisi konumuna düştü. Adalet ve Kalkınma partisinde benim de hakkım var. Ak Parti´ye oy veren arkadaşlar, elinizi vicdanınıza koyun, bunları sorgulayın. Vakit varken fanatik bir yapıdan bir ziyade aklınızı kullanın, araştırın, vereceğiniz kararda aklıselim davranın. Tavsiyem odur. Onun için diyorum ki, şahıslarla bir problemim olmaz. Ülkemi, milletimi, Kırıkkale´mi düşünen bir siyasetçi olarak Millet İttifakı uyandı, birleşti”
GÖRÜNEN KÖY KILAVUZ İSTEMEZ
“Saadet Partisi Değiştir diyor. Eyvallah. Cumhuriyet Halk Partisi Tamam diyor. Eyvallah. İYİ Parti Güneşe Dön diyor. Eyvallah. Demokrat Parti Destek veriyor, katkısı var. Eyvallah. Âcizane ben de diyorum ki, AK Parti yönünü değiştirdi, seçkinler sınıfı olarak mazlumların bedduasını almaya başladı. Bundan sonra şunu iyi bilin ki, AK Parti yapmaz yıkar. Görünen köy kılavuz istemez. Dostlara sesleniyorum. 24 Haziranda bunların tasfiyesini temenni ediyorum. Çoban otlatır, otlanmaz” dedi.
