Ellerden ayrıdır bizim tabiyetimiz,

Huyumuz!..

Sev dersin, öldürür,

Vur dersin süründürürüz…

Sevincimiz de çok can almışlığımız,

Üzüntümüz de hasım sahibi olmuşluğumuz vardır bizim…

El´e normal geleni bilmeyiz,

Normal dediğimize el´in aklı ermez…

Beyaz beyazdır bir Avrupalı,

Asyalı,

Hatta kara Afrikalı için bile,

Bize bazen gri,

Bazen sarı,

çoğunlukla bütün renklerin anası…

İki kere iki dörttür matematikte…

Londra´da da dörttür,

Berlin´de de dörttür,

Tokyo-Pekin neyse,

Kualalumpur da bile dörttür.

Alt alta toplaması var dünyada,

Yan yana olanı da,

Çapraz gelenini  görmüşlüğümüz var bizim, ama sonuç, yerine-zamanına ve en önemlisi sorana göre dört değil, on dörtte edebilir kimi zaman, hiçbir şey etmeyebilirde…

Ortama Yunan olan Dimitri yılda en az 19 kitap okumasına rağmen eğitildiği mesleğin dışında kalan konular da fikir yürütmezken haddini bilip,

Tüik verilerine göre ortama bir Türk olan Mehmet, 19 yılda tek bir  kitap okur ve ne iş olsa yapar ve her konuda fikri vardır.

Öncelikleri vardır her ülkenin,

Örf-adet,

Ananeleri-kanunları vardır kargaşaya-anarşiye fırsat vermemek adına vatandaşının ferahı, topluma uyumlu,

Faydalı,

Saygılı bireyler olması için..

Hakkını bilir herkes,

Hukukunu-sırasını da,

Özgürlüğünün nerde başlayıp nerde bittiğini de…

Geçtim ananeden,

Örf-adet-sıra-mıra,

Hak-hukuktan,

Yapay zekadan Kırıkkale için deprem uyarısı! Yapay zekadan Kırıkkale için deprem uyarısı!

Kanun çıkardı devlet trafikte “yaya´ya öncelik” tanıyan…

Az kaldı bütün erkanın ve kameraların önünde ilk Kastamonu  valisi kalacaktı hızla gelen aracın altında,

Kendine tanınan hakkı dibine kadar kullanıp suiistimal eden yaya ise,  geçişini bekleyen sürücünün  kalp krizinden mefta olmasına neden olacaktı az kaldı Kırıkkale´de…

Yani demem o ki:

Rahatlık neyimize bizim!..

Niye kural kor,

Neden kanun çıkarır,

Niçin sallapati yaşamaya alışmışları zapturap altına almaya çalışırız ki!..

Bırakın,

İsteyen istediği üstünlüğü tanısın kendine, vali araç altında kalmasın, sürücü de kalp krizi geçirip ölmesin!..

NOT: yağcılık-yalakalıktan geçtim, jandarma genel komutanı orgeneral Arif Çetin isminin bir caddeye verilmesinin “rant” hesabı olduğunu fısıldadı kuşlar kulağıma… yakında çıkar kokusu!..